Yapısal Yapıştırıcılar için SSS

  • Her uygulama farklı olsa da uzman mühendis ekibimize ulaşan sorularda zaman zaman benzerlikler oluyor. Müşterilerimizin en sık sorduğu sorulardan bazılarını burada bulabilirsiniz. Bu cevapların kendi uygulamanızda tam olarak geçerli olmadığını unutmayın. Ancak yanıtlara göz atarken tasarım, uygulama ve yapıştırıcı seçenekleriyle ilgili göz önünde bulundurmanız gereken faktörler ile 3M Yapısal Yapıştırıcıların daha iyi ürünler hazırlamanıza nasıl yardımcı olabileceği konusunda bilgi ve fikir sahibi olacağınızı düşünüyoruz.


  • 1. SSS: Yapıştırıcı ürünümün kürlenme profili sıcaklıktan nasıl etkilenir?

    Bu soru tarafımıza sıkça ulaşan ve bir o kadar da önemli bir soru. Örneğin Ankara'da açık havada imalat yapan bir fabrika mevsime bağlı olarak -150°C ila +35°C arasında farklı sıcaklıklar görebilir. Yapısal yapıştırıcılar kimyasal tepkimelerle çalışır ve bu tepkimeler sıcaklığa bağlı olarak gerçekleşir. Yani, göz önünde bulundurulması gereken ilk nokta, tepkime süresinin düşük sıcaklıklarda daha uzun, yüksek sıcaklıklarda daha kısa süreceğidir.

    Arrhenius denklemi, bir tepkimenin...

  • Sıcaklığın yapıştırıcı kürlenme profili üzerindeki etkisini açıklayan Uygulama Mühendisi videosu

Arrhenius denklemi, bir tepkimenin sıcaklığa bağlılığını belirten bir formüldür. Temel prensipte, tepkime süresi her 10 santigrat derecelik değişimde ikiye katlanır veya yarıya iner. Örneğin 25°C yani oda sıcaklığında 20 dakikalık açılma süresine sahip olan bir yapıştırıcı kullandığınızı düşünelim. Sıcaklık 35°C olduğunda açılma süresi yarıya inerek 10 dakika olur. Benzer şekilde, 15°C sıcaklıkta ise toplam açılma süresi 40 dakika olur.

Yalnızca açılma süresi değil, toplam tepkimenin gelişmesi de benzer şekildedir. Oda sıcaklığında tutma mukavemetine ulaşma iki saat sürerse, 10°C düşük sıcaklıkta bu süre dört saat olur. Bu durum yalnızca açık hava üretim ve mevsim geçişleriyle ilgili değildir. Üretimi doğrudan etkilemek amacıyla da kullanılabilir. Açılma süresini düşürmeden üretim hacmini artırmak istiyorsanız, parçaları oda sıcaklığında birleştirebilir, daha sonra 10 ila 20 derece daha sıcak bir alana götürerek kürlenme hızını artırabilirsiniz. Yaklaşık 50°C üzerinde tepkimeler çok daha hızlı gerçekleşir. Teknik bültene göz atarsanız, ısıyla kürlenen tepkimelerin hızını ısıyla kürlenen yapıştırıcılarla artırabileceğinizi görebilirsiniz. 50°C üzerine çıktığınızda, normalde oda sıcaklığında birkaç günde kürlenen yapıştırıcıları saatler içinde tamamen kürleme şansına sahip olabilirsiniz.

  • Yapıştırmayla monte edilmiş parçalarda sıcaklık direnci konusunu açıklayan Uygulama Mühendisi videosu
  • 2. SSS: Montaj amaçlı yapıştırıcının sıcaklığını sıcaklık direnci nasıl ele alınmalıdır?

    Müşterilerimizin sıkça sorduğu bu soruya maalesef net bir yanıt vermek mümkün değil. Sıcaklığa maruz kalma boyutunu düşünürken tek bir kriteri ele almak mümkün değildir. Birden çok etmen göz önünde bulundurulmalıdır.

    Yapıştırıcı tutma mukavemetine...

Yapıştırıcının kürlenme düzeyi nasıl anlaşılır?
Yapıştırıcı tutma mukavemetine yeni ulaştığında ya da hala kısmen sıvıyken sıcaklığa maruz kalması üç hafta veya altı ayda tamamen kürlendikten sonra maruz kalmasından farklı sonuçlar soğurabilir.

Uygulamada görülebilecek mutlak sıcaklık değeri nedir?
En yüksek ve en sıcak kullanım derecesi kaçtır? Bu bilgi, yapıştırıcıların söz konusu aşırı değerler nedeniyle gerçekleşecek termal bozulma sorunu olup olmayacağını anlamanıza yardımcı olur.

Yapıştırılan ürün bu aşırı sıcaklık değerlerini ve aradaki değerleri ne kadar süre boyunca görecek?
Parçalardan herhangi biri mutlak 150°C sıcaklığa ulaşıyorsa bunun beş dakika ya da beş hafta boyunca sürmesi fark yaratır. Bu nedenle tüm bozulma etkileri için sıcaklığa maruz kalınan durumların toplamını göz önünde bulundurmanız gerekir. Sıklık da önemlidir: Parçanın aşırı sıcaklık değerlerini ne sıklıkta görür? Çölde bir dış mekan uygulamasının her 24 saatlik döngüde gece 4°C ile gündüz 40°C arasında değişen değerleri görmesi ile aynı aşırı seviyeleri bir yıllık döngü içinde aylar boyunca görmesi arasında fark vardır.

Sıcaklığa maruz kalan yapıştırıcıya binen gerçek yük nedir?
Son sorumuz en önemlisi olabilir. Yapıştırıcıda termal bozulma meydana gelmese bile bir polimer olduğu için fiziksel değişimler gerçekleşecektir. Özellikle sıcaklık artarak belirli bir noktanın üzerine çıktığında camsı sert yapı yerini daha yumuşak ve kauçuğu andıran bir yapıya bırakır. Yapıştırıcının fiziksel özellikleri geçiş aşamasında ısınıp soğudukça rijidite, ısıl genişleme katsayısı ve sıcaklık kapasitesi gibi özellikleri değişime uğrar ve bu durum yapıştırıcının yük taşıma kabiliyetini etkileyebilir.

  • 3. SSS: X yüzeyi için nasıl hazırlık yapılır?

    Bu tür sorulara kesin bir cevap verebilmek için her zaman daha fazla bilgi gerekir. Yüzey ve yapıştırıcı türleriyle ilgili sorular, gereksinim duyduğunuz diğer faktörlere büyük ölçüde bağlı olduğundan oldukça karmaşık olabilir. Yapıştırıcının toplam performans gereksinimleri sıcaklık, çevre koşulları, gerekli toplam mukavemet ve kürleme yolu ve süresi gibi işleme koşullarına göre seçilmelidir. Yüzey hazırlığının gerekli olup olmadığı, gerekliyse nasıl hazırlanacağı büyük ölçüde seçtiğiniz yapıştırıcı türüne bağlıdır. Katmanlar içinde de farklı sınıflar bulunur: Tüm ABS'ler ABS değildir, bu yüzden yüzeyin nasıl hazırlanması gerektiğiyle ilgili genel bir ifade kullanmak mümkün olmayabilir.

    Bunlara ek olarak dört ana alt tabaka kategorisi bulunur...

  • Yüzeyin nasıl hazırlanacağını açıklayan Uygulama Mühendisi videosu.

Bunlara ek olarak dört ana alt tabakası bulunur ve bunlar içinde bile birbiriyle bağlantı oluşturan farklı yapıştırıcı kimyasal bileşenleri kullanılır.

Metaller son derece yüksek yüzey enerjisine sahiptir. Bu nedenle temiz yüzey üzerine kuru yapıştırıcı kullanıldığında maksimum temas sağlanması gerekir ancak tüm metaller aynı değildir. Alüminyum ve bakırı ele alalım. Pasifleşmiş (inaktif) ve görece eylemsiz bir metal olan alüminyuma karşın bakır aktif bir metaldir ve paslanmaya devam eder. Bu yüzden yüzey katmanına karar verdikten sonra zaman içinde korozyon bozulması olup olmayacağını da göz önünde bulundurmanız gerekir.

Geleneksel malzemeler cam, ahşap, deri ve beton gibi malzemelerdir. Orta düzey yüzey enerjisine sahip olsalar da her birinin göz önünde bulundurulması gereken özel bir yönü vardır. Pürüzlülüğü örnek verebiliriz. Bir diğer örnek ise, tabakalama işlemi gördüğü için yağ içeren doğal deriler olabilir. Zamanla bu yağ kalıntıları yapıştırıcının içine sızıp bağlantıyı akışkanlaştırarak bozulmasına neden olabilir. Camın hidrolizi, camın yapıştırırken bozulmadığından emin olmak için bağlama sırasında hassas nem penetrasyonunu belirtir.

İşlem görmüş plastikler daha yüksek yüzey enerji performansına sahip olan akrilik, polikarbonat, ABS ve epoksi reçine kompozitleri gibi plastiklerdir. Yapışma yalnızca yüzey enerjisine bağlı olmadığından bu malzemeler gerçek anlamda farklıdır: Yapıştırıcının yüzey alanına nüfuz etmesi önemlidir ancak bağlanma gücünü belirlemede plastiğin kristal ve kutup yapısı da rol oynar. Naylon gibi bir malzemenin yüzey enerjisi görece yüksek olsa da kutupsal olmayan ve oldukça kristali bir yapıya sahiptir. Yapışma mekanizmalarını incelediğimizde, birçok yapıştırıcının ilk başta bağlantı sağladığını ancak yoğun bir yüzey hazırlık çalışması yapılmadığında zaman içinde yapışmanın verimli olmayacağını görürüz.

Düşük Yüzey Enerjili Plastikler (LSE plastikler) polipropilen ve polietilen gibi eşyalarda ve florlu plastik veya silikonlar gibi oldukça düşük yüzey enerjisine sahip nesnelerde kullanılan plastiklerdir. Poliefinler ve LSE plastikler, kullanıcının primer veya bir korona işlemi uygulaması ya da plastiğin içine girecek ve yüzeyin polimer yapısına dolaşacak bir bağ oluşturacak özel bir yapıştırıcı gerektirdiği için ayrı kategoriler olarak kabul edilebilir.

Tüm bu değişkenler nedeniyle bu soruya tek bir yanıt vermek mümkün değildir, yapıştırıcının kendi süreçlerinizle uyumlu olduğundan emin olmak için testler yapmanız ve prototipler geliştirmeniz gerekir. 3M.com Yapıştırma ve Birleştirme bölümlerini inceleyerek konu hakkında daha fazla bilgi sahibi olabilirsiniz.

İkinci bir önerimiz ise, incelediğiniz yapıştırıcıların teknik belgelerini incelemenizdir. Bu sayfalarda çok sayıda yüzeye yapıştırma hakkında bilgiler bulunur. Genelde iki rapor sunulur: psi veya megaPascal (üst üste kayma) ya da inç başına pound (soyulma için) cinsinde gerilme dayanımını belirten bir sayı ile birlikte kopma türlerine yer verilir. Bağ kopma türü, yapıştırıcının listelenen koşullarda test edildiği ve kopma gerçekleştikten sonra iki yüzeye da bağlı kaldığı durumları belirtir: Kopan bağlantı değil yapıştırıcıdır. Yapıştırıcı kopması ise yapıştırıcının yüzeylerden birinden ayrıldığı durumları belirtir. Bu bilgiler yapıştırıcının değerlendirdiğiniz gruba uygun olup olmadığı konusunda fikir verebilir.

Son olarak, düşündüğünüz belirli bir yüzey ya da bir yapıştırıcıya nüfuz edebilecek bir katkı maddesiyle ilgili merak ettiğiniz sorular varsa 3M'e ulaşabilirsiniz. Teknik ekibimiz durumu inceleyerek teknik hizmet isteğinde bulunarak zaman içinde hangi yapıştırıcıların sizin için daha iyi bir seçenek olduğunu anlamanıza yardımcı olabilir.

Yapısal Yapıştırıcılarda en sık görülen gerilme türleri nelerdir?

  • Çekme
    Çekme
    Çekme gerilmesi düzleme dik yönde, yapışkan bağlantıdan uzağa doğru etki eder. Kuvvet, bağlantı alanının tamamına eşit olarak dağılır. (Sıkışma gerilmesi ters yöndedir, yüzeyler bağ düzlemine dik olarak birbirine doğru itilir.)
  • Kayma
    Kayma
    Kayma gerilmesi, yapıştırıcı boyunca itici kuvvettir, yüzeylerin birbiri üzerinde kaymasına yol açar. Bu gerilmede kuvvet bağlantıyla aynı düzlemdedir ve alanın tümüne dağılır.
  • Ayırma
    Ayırma
    Ayrılma gerilmesi, bir kenarına yoğunlaştığı bağlantı üzerine kuvvet uygulayarak yüzeylerin ayrılmasına neden olur. Bir yapıştırıcı ucunda yoğun gerilmeye maruz kalırken diğerinde teorik olarak sıfır gerilme gerçekleşir. Ayrılma, iki sert yüzeyin yapıştırıldığı durumlarda gerçekleşir.
  • Soyma
    Soyma
    Soyma ayrıca birleşim noktasının bir kenarına yoğunlaşır. Katmanlardan en az biri esnek olduğu için kenara ayrılma gerilmesinden de fazla yığılma olur.

Yapısal Yapıştırıcı Kimyasalları

  • Bu çift komponentli yapıştırıcılar daha yüksek güç ve tasarımda esneklik sağlar.

  • Bu yapıştırıcılar mükemmel dayanıklılığa ve aşırı çevre koşullarına karşı dirence sahiptir.

    Tek Komponentli Epoksi

    Çift Komponentli Epoksi

  • Bu tek komponentli ürünler hot melt yapıştırıcıların hızı ile nemle kürlenen kimyasal bileşenlerin yapısal avantajlarını bir araya getirir.

  • Bu formülasyonlar farklı malzemeler arasında güçlü ve esnek bağlar oluşturmak için idealdir.

  • Bu yapıştırıcılar cıvata sabitleyici, boru sızdırmazlığında ve benzer uygulamalarda sıkı oturuş ve sızdırmazlık sağlar.

  • Bu ürünler 5 ila 10 saniye içinde tutma mukavemetine ulaşır ve son derece yüksek nihai çekme dayanımına sahip olur.


Bizimle İletişime Geçin
Yardımcı olmak için buradayız.

Projeniz için doğru ürüne karar verirken yardıma mı ihtiyacınız var? Ürüne, teknik veya uygulama önerisine ihtiyacınız varsa, ya da bir 3M teknik uzmanıyla görüşmek istiyorsanız bizimle irtibata geçebilir, ya da bize 0216 538 07 77 numaralı telefondan ulaşabilirsiniz.

Projeniz için doğru ürüne karar verirken yardıma mı ihtiyacınız var? Ürüne, teknik veya uygulama önerisine ihtiyacınız varsa, ya da bir 3M teknik uzmanıyla görüşmek istiyorsanız bizimle irtibata geçebilir, ya da bize 0216 538 07 77 numaralı telefondan ulaşabilirsiniz.